Ekonomi

Nasıl Daha Fazla Para Harcarlar? Harcama ve Yatırım Tercihleri ​​Ailede Gizli!

Büyük şehirlerin ofis çalışanları arasında kapalı rekabetler var. Plaza çalışanlarının tatilleri, kıyafetleri, konutları ve arabaları üzerinden birbirlerine sinsice baktığı görülüyor. Kimileri bunu doğal bir durum olarak görürken kimileri ise sürekli büyüme çabasındadır. Sosyal medyada aynı pozisyondaki meslektaşlarının paylaşımlarını ve hikayelerini izleyerek anlaşılmayan hayatları olabilir. Bunların ailenizin ekonomik ve sosyal durumundan kaynaklandığını hiç düşündünüz mü?

Bazı insanların hayata 1-0 önde başladığını düşünürsünüz. Bu fark daha da fazla olabilir. Bire bir durumda olduğunu düşündüğünüz bir meslektaşınız, okul arkadaşınız gibi gerçeklerle eşit olduğunuzu düşünürken, nasıl yaşanacağını anlamadığınız bir hayat yaşıyor olabilir. Bu nasıl mümkün olabilir?

Aile düzenlemesi gibi bir kavram ama tam olarak öyle değil. Aileden gelen etkiler var ama olay daha maddi ve somut koşullar üzerinden ilerliyor.

Bu bireyler arasındaki farkları sizler için inceledik.

Farklılıklar aile içindeki sosyal, kültürel ve ekonomik farklılıklarla başlar. Bir taraf daha eğitimli ve maddi durumu iyi olan bir ailede doğup, bakıcıdan çok dadı yanında büyümüşken erken dönemde eğitim anlayışı değişiyor.

Araştırmacı Betty Hart ve dilbilimci Todd R. Risley tarafından 1960’larda yapılan bir çalışmada, farklı sosyoekonomik statüdeki çocukların kelime dağarcığı becerilerindeki farklılıkları ortaya koyarak başlıyor.

Zengin ailelerin çocuklarının 3 yaşına kadar ortalama 30 milyon kelime, fakir ailelerin çocuklarının ise ortalama 10 milyon kelime öğrendiği belirlendi.

Bu araştırma sonucunda çocukların okuma başarısının kelime bilgisi ile doğrudan ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Bu da eğitim hayatını derinden etkilemekle başlar.

Eğitimde şartlar eşit diyelim ama kelime dağarcığı yüksek olan çocuğun algısı daha net olabilir. Bunlar bireysel olarak değişen olgular olsa da dezavantajlar, eğitim desteği veya özel eğitim olguları ile avantaja çevrilebilir.

Bu bireylerin eğitim hayatlarının tamamının okullarda geçtiğini varsaysak bile maddi durumu yüksek olan kişinin aktiviteler, hobiler, kurslar, destekler ve network açısından daha fazla seçeneğe ulaşabileceğini biliyoruz. Eğitim hayatını daha donanımlı bir şekilde tamamlar.

Eğitimin ardından iş hayatına atıldık. Aynı yerde eğitim alınmış ve iş bulunmuş gibi bir şekilde fırsat eşitliğini sağlıyoruz.

Sosyoekonomik farklılıklar burada da ortaya çıkıyor. Donanım ve çıkarlar devreye girerken, yükselen basamaklarda maaş pazarlığı bile değişebilir.

Kabul edilebilir veya gerekli maaş gerçekleri farklı olabilir. Bunda ihtiyaçlar veya hayata bakış açıları farklılık gösterir.

Değişen harcama tercihleri ​​ilk aşamada görülen en büyük farktır.

Aile mirasına veya yüksek gelire sahip bir birey, lüks için daha fazla harcama yaparken, aynı zamanda stoklara ve düzenli birikimlere sahip olabilir.

Düşük gelirli birey, lükse daha az harcarken, ihtiyaçlarını gidermeye yönelir. Düzenli birikim için daha fazla çaba gerekebilirken konut, otomobil gibi konseptler öncelikli hedef olabilir ya da kredi imkanları sağlanabilir. Diğer bireyin bunlara ihtiyacı olmayabilirken, aslında onlara sahip olabilir.

Tasarruf tercihleri ​​de burada devreye giriyor.

Daha yüksek bir gelir ortamında yetişen bireyler, aile kültürü sayesinde tasarruf konusunda daha bilinçli olabilirken, daha yüksek tasarruf oranlarına sahip olabilirler.

Sosyoekonomik olarak düşük gelirle büyüyen bireyler, mal varlığına sahip oldukları için daha fazla emek harcayarak tasarruf etmek zorunda kalmaktadırlar. Tasarruf oranları da daha düşük olabilir. olabilir.

Özellikle yatırım ve girişimcilik konusunda, halk arasında “para parayı çeker” söyleminin temel nedeni olan risk alma tercihleri ​​büyük farklılıklar göstermektedir.

Finansal güvenliği daha fazla olan kesimde olanlar, yatırım yapma konusunda daha cesur olurken, daha yüksek riskler alabilir ve daha yüksek getiri sağlayabilirler.

Finansal güvencesi düşük olanlar ise daha düşük riskli yatırımlar yaparak ‘biraz aşırı, tasasız kafa’ zihniyetine geçebilirler.

Elbette kişilik yapılarıyla da yapacakları çok şey var.

Risk tercihleri, varlıklar ve sorumluluklar yatırım yaparken tercihleri ​​farklılaştırır.

Daha yüksek birikime ve daha az finansal sorumluluğa sahip bireyler daha fazla yatırım yapma eğilimindedir. Daha karmaşık yatırım araçlarını da kullanabilir. Kısa sürede yüksek getiri elde etmekle ilgilenmeyebilir ve ilgilense de yüksek kaybetmenin olumsuz baskısını hissetmez.

Daha az birikime sahip olanlar daha düşük riskli yatırımlar yapabilir, daha kolay ve daha tanıdık yatırım araçlarını kullanabilirler. Risk almayı tercih ettikleri durumlarda baskıyı daha fazla hissederler.

Zenginlik düzeylerinin eş seçiminde de etkisi olduğunu biliyor muydunuz?

Gelir düzeyi yüksek bireyler yine kendileri gibi bir partneri tercih ederken, ortak noktaları ve çevreleri nedeniyle görüşme seçenekleri fazladır.

Diğer birey de kendisi gibi bir eş seçebilir. Böylece yaşam çabasında kendilerini anlayan ve birlikte çaba gösterebilecekleri bir yaşam sürmeye devam edebilirler.

Eş seçimi de çocuk yetiştirmeyi etkiler.

Daha fazla kaynağa sahip oldukları ve bu şekilde yetiştirildikleri için bazıları eğitime, bakıma daha fazla harcama yapabilir ve çocuklarının eğitimi için daha fazla fırsata sahip olabilir.

Daha az kaynağa sahip olan bireyler, çocukları için daha fazla çaba sarf etmek zorundadır. Çocuklarının eğitimi için daha sınırlı imkanlara sahipken, sosyal destek açısından klasik yöntemlere başvurmak zorunda kalabilmektedirler.

Sosyoekonomik düzeyi yüksek olan bireyler daha lüks ve alternatif sosyal faaliyetlerde bulunabilirken, diğer bireylerin hem kültürel hem de ekonomik nedenlerle daha klasik sosyal faaliyetlerde bulundukları bilinmektedir.

Eğlence ve destinasyon tercihleri ​​anlayış, çevre ve bütçe ile doğal olarak değişir.

Farklılıklar başka nasıl olabilir? Hangisi sen? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu